Çerkesler, yeldeğirmenlerini bilinenden şekilden farklı olarak kanatsız-pervanesiz şekilde inşa ederlerdi. Çalışma prensibi olarak; dört öğütücü mekanizma, ağaçtan yapılan sekizgen bir yapının içerisine yerleştirilirdi. Daha sonra yapının iç yan duvarlarında bulunan kapaklar, açılıp kapatılarak oluşturulan rüzgar gücüyle yanlarda bulunan yedi adet yelken döndürülerek bu öğütücüler çalıştırılırdı.
1700'lü yıllarda Çerkesya'da bulunmuş Hollandalı sanatçı ve gezgin Cornelis de Bruins, Voronezh (Voronej) yakınlarında gördüğü bir yeldeğirmeninin resmini çizerek şöyle tanımlamıştır.
"Yolda giderken Çerkesler tarafından yapılmış, bilinen şeklin aksine köşeli bir yapıya sahip bir yeldeğirmeni dikkatimi çekti. İçerisine dışarıdan güç sağlayan herhangi bir kanata veya mekanizmaya gerek duymadan aynı anda çalışan dört öğütücü yerleştirilmişti. Fakat içerisinde bir gemide bulunanlara benzer yedi adet yelken ile birlikte dışarıdan açılıp kapatılan geniş pencereleri, kapakları bulunuyordu. Rüzgar elverişli bir hale geldiğinde yanlarda bulunan kapaklar açılıp kapatılarak oluşturulan rüzgar gücüyle yelkenlerin dönmesiyle birlikte öğütücü makineler de dinamik bir şekilde çalışmaya başlıyordu."
0 Yorum